::Karakter Rehberi::

Konu: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 8:53 pm

::KARAKTER REHBERİ::

--A--

Aberforth Dumbledore:

Doğum: 1883 - 1884

Soy: Melez (Annesi Kendra bir Muggle’dan doğumluydu)

Anne: Kendra Dumbledore, 1899′da zihinsel dengesizliklere sahip 14 yaşındaki kızı Ariana tarafından kazayla öldürüldü.

Baba: Percival Dumbledore, 1890′da -Albus 10 yaşındayken- Mugglelara saldırdığı için Azkaban’a hapsedildi.

Kardeşler: Ağabeyi Albus (1881′de doğdu) ve kız kardeşi Ariana (1884 ya da 1885′te doğdu, 1899′da öldü), iki erkek kardeş kız kardeşlerinin kazayla ölümüyle yollarını ayırdılar.

Çocukluğunu geçirdiği yer: Mould-on-the-Wold (kız kardeşine saldırılanana kadar), sonra Godric’s Hollow’da.

Aile:
Kabaca ağabeyi Albus Dumbledore’dan 3 yaş genç ve kız kardeşi Ariana’dan 1 yaş büyük. Ariana’ya çok yakındı ve Ariana hastalandıktan sonra (Aberfourth 7 yaşın civarındaydı), annesi 1899 yazının başlarında ölene kadar Aberfourth Ariana’ya bakma görevini anneleri Kendra’yla birlikte üstlendiler. 1899′da Kendra’nın daha sonra da Ariana’nın trajik bir şekilde ölümünden sonra Aberfourth Albus’u suçladı, Ariana’nın cenazesinde Albus’un burnunu kıracak kadar ileriye giderek ve Albus’un kız kardeşine olan sorumluluklarını yerine getirmek yerine, kendi zaferine odaklandığını düşündü.

Patronusu: Keçi

Görünüş: Kısa ve zayıf, “çok uzun gri saçlı ve sakallı, aksi görünümlü yaşlı bir adam” . Moody, sadece Aberforth’la bi kere karşılaştı ve onun için “garip adam” dedi. Ağabeyi gibi gözlük takıyor ve mavi gözlere sahip.

Kariyeri: Aberforth Hogsmeade’deki Hog’s Head’de barmendi ve ayrıca Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyesiydi. Manevi olarak anlaşılması güç biriydi, kurnaz müşterilerle sıkı fıkıydı ve kendini yasadışı aktivitelerle memnun ediyordu.

Profil: Aberfourth Dumbledore uzun, zayıf, aksi görünümlü bayağı uzun gri saç ve sakala sahip yaşlı bir adamdı. Ünlü ağabeyi Albus gibi gözlük takıyordu ve mavi gözleri vardı.

1997-1998 okul yılı sırasında, Aberforth gizlice Neville’e ve daha birçok öğrenciye İhtiyaç Odasına sığındıklarında yardım etti. Daha sonra, Mayıs 1998′de Harry, Ron ve Hermione Hogsmeade’e gelip Hogwarts’a girmeye çalıştıklarındai Aberforth onları Ölüm Yiyenler’den kurtardı. Ama onlara durmalarını ve kaçmalarını tavsiye etti. İstemeyerek, kaleye girmeleri için onlara yardım etti ; ayrıca birçok diğer savaşçıya da kendi barından geçerek Hogwarts’ı savunmaya gitmelerine izin verdi. Hogwarts’ın savaşı (Battle of Hogwarts) gerçekten başladığında da, Aberforth Ölüm Yiyenler’in karşısında dövüşe katıldı.

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:09 pm

--A--
Albus Dumbledore

Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore

“Kanıbozuk ve Muggle halkının şampiyonu…”
– Lord Voldemort

Doğum Adı:
Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore
Diğer İsimleri: Voldemort’un tarifiyle “Kanıbozuk ve Muggle halkının şampiyonu”
Doğum Yılı: 1881, Temmuz ya da Ağustos olması muhtemel. Bu tarih Jo’nun 2001’deki ifadesi olan Dumbledore “yaklaşık 120 yaşında” ifadesini doğruluyor ve 7. kitaba da daha iyi uyuyor. Doğum ayına ilişkin olarak, Rita’nın söylediğine göre Dumbledore Temmuz’da Hogwarts’dan ayrıldığında 18. doğumgününe yaklaşıyordu, fakat Grindelwald’la tanıştığında 17 yaşındaydı. Temel olarak, Grindelwald’ın Godric’s Hollow’da kaldığı sürede zarfında Dumbledore 18 yaşına girdi, dolayısıyla doğum ayı Temmuz ya da Ağustos olabilir.

Ölümgünü:
Haziran, 1997 (Severus Snape tarafından öldürüldüğü zaman), fakat Rowling’in Ayın Büyücüsü deklârasyonunda 1996 olarak lanse ediliyor. (JKR’nin resmi sitesinde 1996 olarak görülüyor)

AİLESİ

Soyu: Melez (annesi Kendra Muggle doğumlu)
Annesi: Kendra Dumbledore, 1899 yılında kazara 14 yaşındaki kızı Ariana(zihinsel olarak dengesiz) tarafından öldürüldü.
Babası: Percival Dumbledore, 1890 yılında Albus 10 yaşındayken Muggle’lara saldırmaktan Azkaban’a hapsedildi.
Kardeşleri: Genç erkek kardeşi Aberfoth (1883 ya da 1884 doğumlu) ve kız kardeşi Ariana (1884 veya 1885 doğumlu, 1899 da öldü); iki erkek kardeş de kız kardeşlerinin kazara ölümünde bulundular.
Çocukken yaşadıkları yerler: Kız kardeşi saldırıya uğramadan önce Mould-on-the-Wold’da, daha sonra Godric’s Hollow’da.
İlişkileri: Albus 17 yaşındayken Gellert Grindelwald’a aşık oldu, fakat Gellert’in nasıl biri olduğunu öğrendiğinde bu sona erdi.
–JKR: “Dumbledore’u her zaman gay olarak düşünmüşümdür.”
Hayvanı: Fawkes, bir anka.

GÖRÜNÜMÜ

Göz rengi: Mavi
Saç rengi: Beyaz (orijinalinde kumral).
Diğer karakteristik özellikleri: Sol dizinin üzerinde Londra Metrosu’nun dövmesi var.1996 yazından sonra sağ (asa) eli karardı ve büzüldü.
Yüzük: “Büyük, bununla beraber becerisizce altından yapılmış, ve üzerinde bir tür önlem alınmış siyah ağır bir taş yerleştirilmiş” Dumbledore sağ elinden yaralandığı zaman sol eline takmıştır.
İksirden sonra: Yüzü hareketsizleşti ve İnferi gibi soluklaştı. Ağzının köşesi seyirmeye başladı.

Kitaplardaki Tarifi:
“Uzundu, inceydi, ve çok yaşlıydı, saçları ve sakallar iyice beyazlamıştı, ikisi de neredeyse kemerine kadar gelmişti. Uzun bir cüppe giyiyordu, yerleri süpüren uzun bir pelerini ve yüksek topuklu ve tokalı botu vardı. Mavi gözleri açık, parlak, ve yarım ay biçimindeki gözlüklerinin arkasından derin bakan ve burnu çok uzun ve yamuk yumuktu, sanki 2 kere kırılmıştı.(Felsefe Taşı)”

“Yarım ay şeklinde gözlük takıyordu, yanısıra, yamuk yumuk burunlu, ve dalgalı gümüş saçlı, sakallı, ve bıyıklıydı.(Felsefe Taşı)”

“Profesör Dumbledore, yaşlı olmasına karşın, her zaman büyük bir enerjiye sahip gibi görünüyordu. Uzunca gümüş saçı ve sakalı vardı, yarım ay şeklinde gözlükleri, ve son derece yamuk yumuk olmuş burnu vardı. Sürekli zamanının en büyük büyücüsü olarak tanımlanıyordu, fakat Harry’nin ona duyduğu saygı kadar değil. Albus Dumbledore’a güvenme konusunda yardımcı olamıyordunuz…(Azkaban Tutsağı)”

“Düşünseli’nde yansıyan Dumbledore’un yüzünün gümüşi ışığı, Harry’e birden onun ne kadar yaşlı göründüğünü fark ettirdi. Bunu biliyordu, peki tabii ki, Dumbledore epey yaşlıydı, fakat her nasılsa onun hiçbir zaman gerçekten yaşlı biri olduğunu düşünmemişti (Ateş Kadehi).”

Esrar Dairesi Savaşı’ndan sonra, bir şey Dumbledore’un sağ(asa) elini sakatlamıştı. Kararmıştı ve buruşmuştu; etinin yanmış gibi görünüyordu.

DUMBLEDORE HOGWARTS’TA

İlk yıl: 1892.
Evi: Kesinlikle Gryffindor. Hermione belirtmişti, ve Gryffindor’un kılıcını kullanabiliyor.
Okul Ödülleri vb: “F.Y.B.S.ler zamanında onu bireysel olarak Biçim Değiştirmede ve Tılsım’da sınav yapmıştım. Asayla yaptığı şeyleri daha önce hiç görmemiştim…” –Griselda Marchbanks.
“Lider, Sınıf Başkanı, Olağanüstü Büyü Kullanımı’ndan dolayı Barnabus Finkley Ödülü’nün sahibi, Büyüceşura’nın Genç İngiliz Temsilcisi, Kahire’deki Uluslararası Simya Konferansı’nda Çığır Açıcı Katkı için Altın Madalya Sahibi.”
Kariyeri: 1938’den beri Hogwarts’ta Biçim Değiştirme profesörü; 1955’ten ölümüne kadar ise Hogwarts’ın baş müdürü.

İsminin Mümkün olan Anlamları

“Albus” Latince ‘beyaz’, özellikle taşlardaki ve giyimdeki düz beyaz. “Albion,” ise Britanya’da aynı soydan gelenler için antik ve şiirsel bir addır.

“Percival” Kral Arthur’un masasında Kutsal Kap’ı ayrıcalıklı olarak görebilen şövalyedir. Albus bu ismi babasıyla ve Percy Weasley ile paylaşıyor.

“Dumbledore” 18.yy daki İngilizce bir kelime olan ‘bumblebee(yaban arısı)’den geliyor. Rowling onun ismini arılarla ilişkilendirmek istediğini söyledi çünkü onu kalenin etrafında vızır vızır dolaşan biri olarak düşünmüş. İlginç ki, “Dumbledore” kelimesi başka bir olası anlama da sahip. Bir e-mailde Christopher Woosley:

“Tamamen bilinmemesine rağmen, Dumbledore kelimesinin alternatif anlamı 1880-1890’larda Londra’da yarı popüler olan bir tür şapkaydı. Kayıtlardaki bu anlamdan çıkarsak, Albus Dumbledore’un ismi “Beyaz Şapka” anlamına gelebilir. Bildiğinizden emin olduğum üzere bu hikâyedeki bir kahramanın ya da başrol oyuncunun tarifi. Mrs. Rowling onu iyilerin büyük şampiyonu “Beyaz Şapka” olarak adlandırdı… Ben bu alternatif anlama 19.yy’ın İngiliz Literatürü’ndeki bir yeri araştırırken rastladım.”

“Wulfric” Anglo/Saxon’dur. ‘Kurt gücü’ ya da ‘Kurt hükümdarı’. Hatta, 12.yy’da kehanetleri ve mucizeleri ile bilinen İngiliz aziz bir keşiştir.

“Brian”, belki “Monty Python’s The Life of Brian,”a(!?) referans olabilir, diğer isimlerinin gösterişliliğindeki eğlenceyi arttırmak için.

YETENEKLERİ, ALETLERİ, VB.

Asa: Mürver Asa, Ölüm Yadigarlarından biri.

Diğer Aletler:
Püfür, nam-ı diğer Işıkemer
12 kollu ve sayılarının üzerinde küçük gezegenler bulunan bir saat
Kelid Aynası
Bilinmeyen gümüş aletler
Düşünseli
Peverell’in yüzüğü

Yetenekleri:
Simya
Biçim Değiştirme
Biraz Zihnefend
Asasız büyü yapabilme
Pelerinsiz kaybolabilme
Patronus’la mesaj gönderebilme, bir ankayla
Denizdili, ve Harry’nin hiç anlamadığı bir dilde konuşabiliyor. Ayrıca karışık yazıları ve Çatalağız’ı anlayabiliyor.

Çorapları: Bir çift sıcak tutan çorap.
Favori yiyecekleri: Limon Şerbeti, sıcak kakao, ahududu reçeli, asit şekerleri.
Organizasyonları ve üyelikleri: Birinci Sınıf Merlin Nişanı, ve Baş Büyücü; Zümrüdüanka Yoldaşlığının Kurucusu ve Sır Tutucusu; Uluslar arası Büyücü Konfederasyonu’nun Yüksek Üyesi (geçici olarak çıkmıştı); Büyücüşura’nın Baş Büyücüsü (geçici olarak geri alınmıştı).
Ayrıca ünlü olduğu: 1945’te karanlık büyücü Grindelwald’ı yenmesi; ejderha kanının 12 ayrı kullanımını keşfetti.
Patronusu: Anka. 1993’teki Quidditch maçında kullanmıştı, fakat şekli belirsizdi. 1995’te tekrar kullandığında ‘hayali kuş’ olarak tanımlamıştı. JKR Dumbledore’un patronusunun Anka olduğunu doğrulamıştır.
Büyük Dilek (‘Kelid’): Ailesini tekrar görebilmek için restore etti.
En kötü korkusu/anısı: Kız kardeşinin ölümünü görmesi.
Hapsedilmesi: Fudge ve Dolores Umbridge onu illegal ordu kurmasından dolayı tutuklamak istediler, fakat başarısız oldular.
Gringotts Kasası: 713 (yüksek güvenlikli); Felsefe Taşı buradaydı.
Sevdikleri: örgü modelleri, oda müziği ve bovling labutları.

Çikolatalı Kurbağa Kartı

ALBUS DUMBLEDORE
Halen Hogwarts’ın Baş Müdürü.
Birçok kişinin düşüncesine göre modern zamanın en büyük büyücüsüdür, Dumbledore özellikle karanlık büyücü Grindelwald’ı 1945’te yenmesiyle, ejderha kanının 12 farklı kullanımının keşfiyle, ve partneri Nicolas Flamel ile Simya’daki çalışmaları ile ünlüdür.

Profesör Dumbledore oda müziğinden ve bovling labutundan hoşlanır.

GİZEMLERİ & YANLIŞ KANILARI

-Hogwarts Baş Müdürlüğünden gönderildiği 1993 ve 1996 yıllarında nerelere gitti?
-James ve Lily’nin öldüklerini olay olduktan hemen sonra nasıl öğrendi? Lily’nin “çok eski bir büyü”yü fedarkarlıkla kullandığını nasıl bilebildi? (Biliyor görünüyordu çünkü Harry’i Privet Drive’a getirmesi için tembihledi).
-Dumbledore Felsefe Taşı üzerinde Flamel’le çalışmadı, ya da kesinlikle, Flamel’i 600 yıl boyunca hayatta tutan taş üzerinde çalışmadı(Taşın yapılmış olması gereken zamanda daha Dumbledore doğmamıştı). Kart açıkça O’nun Simya konusunda Flamel’in partneri oldğunu söylüyor, taşla ilgili herhangi bir şey yapıp yapmadığını değil.

FİLMDEKİ DUMBLEDORE

Dumbledore ilk iki filmde Richard Haris tarafından oynandı. Harris 2. filmden sonra öldü ve onun ileriki filmlerindeki bölümlerini Michael Gambon oynadı.

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:12 pm

--A--

Alastor Moody

‘Sürekli Tetikte’

Saç: kırlaşmış koyu gri
Gözler: biri normal birisi ise sihirli. Sihirli olan parlak mavi ve bağımsız hareket edebilen, görünmez objeleri görebilen, katı cisimlerin içinde ve hatta kafasının arkasındakileri bile görebiliyor
Ses:hırıltılı
Ayırt edici özellikleri:karanlık büyücülerle yapılan birçok büyüden kalma yara izleri
Yaş: yaşlı (belki arthur weasley le aynı yasta)
Çalışma alanı: emekli seherbaz, 1994 1995 yılında geçeci karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni

Bakanlığın gördüğü en iyi seherbaz. Dumbledore ve Weasley ailesinin dostu. Bu günlerde biraz sebepsiz paranoyaları var.

‘Her adımında Salonda monoton bir ses yankılanıyordu. Yüzü sanki bir tahtadan usta bir el tarafından kalemle tahtaya biçimlendirilmiş olan yüz en anlamsız insan yüzü gibiydi . Vücudunun her yeri yaralanmış gibi duruyordu. Ağzı sanki bir köşeli bir yara gibiydi, burnunun ise büyük bir parçasını kaybetmişti. Ama insanı korkutan adamın gözleriydi. Birisi küçük, koyu ve boncuk gibiydi. Diğeri ise büyük bozukluk şeklinde ve parlak elektrilk mavisiydi. Mavi göz durmaksızın ve göz kırpmadan hareket ediyordu, aşağıya ve yanlara doğtu yuvarlanarak oldukça bağımsız hareket ediyordu. Ve sağa doğtu dönerekadamın kafasının arkasında hareketini noktalyordu. Böylece herkes beyazlığı görebiliyordu.

Filmdeki Moody
Moody ve Crouch olarak sahte Moody rollei Brendan Gleeson tarafından canlandırıldı.

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:13 pm

--A--

Arabella Figg

Arabella Doreen Figg Surrey’de Wisteria Walk’da yaşayan bir koftidir. Mrs. Figg Zümrüdüanka Yoldaşlığının bir üyesidir, kendisi 15 yıldır Harry Potter’ın iki sokak ötede Privet Drive’da kaldığında onu gözetlemekle görevlendirilmiştir.
Arabella bir çeşiy koftidir. Evinde kendisine ait normal ev hayvanı özelliği dışında özelliği bulunan birçok kedisi vardır. O bunları Privet Drive’ı gözetlemek için kullanır. Harry büyüdüğünde Mrs. Figg Dursleyler dışarı çıktıklarında Harry’yi emanet edebilecekleri tek kişidir. Harry her yıl Dudley’in doğum gününde Mrs. Figg’in evinde kalır ve bu sürede hep onun kedilerinin fotoğraflarını gösterirdi. Harry ise bundan neftet ederdi. Arabella Harry’nin kendisinden çok fazla hoşlanmadığını bilirdi. Ama bu daha iyiydi. çünkü eğer eğlenirse Dursleylerin onu bir daha göncermeyeceğinden endişe ediyordu.
Harry 1991 de büyücü olmasına rağmen Mrs. Figg’in onun bakıcısı olduğunu 1995 yazına kadar fark edememiştir. Ilık bir ağustos akşamında Arabella kedisi Mr. Tibbles’ı Harry’ye bakmakla görevlendirdi. Ama kedi Harry’yi korumakla görevli Mundungus Fletcher’in görevini yarıda kestiğini görünce bunu Mrs. Figg’e haber verdi. Bu sıradaiki Ruh Emici Harry ve Dudley’e saldırdı. Bunun üzerine Arabella Harry’yi saldırıdan sonra Dursleylere geri getirdi. Yol boyunca da Harry’ye onu nasıl bunca yıl gözetlediğini söyledi ve onu içeride kalması ve emirleri beklemesi konusunda uyardı.
Bir kaç hafta sonra Harry’nin Büyüceşura’daki Ruh Emici davasında Harry’nin arkasında durdu. Arabella Figg ekose kumaş terlik giyen ve sabahlıkla köşedeki bakkaldan kedi maması almaya giden ekzantrik bir kadındır.

Arabella Figg’in kedileri
Tibbles, Snowy, Mr. Paws, Tufty

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:31 pm

--B--

Bathilda Bagshot

Kişisel Geçmiş: Godric’s Hollow köyünün köşesine yakın, Harry Potter’ın ailesi ölmeden (ailesiyle) yaşadığı evden birkaç daire uzakta. Dumbledore ailesinin komşusuydu.

Yerleşim Alanı:

Aile: Gellert Grindelwald onun büyük büyük yeğeniydi.
Doğum Tarihi: Bilinmiyor; ancak Dumbledore ve Gellert Grindelwald’tan “harika, genç oğlanlar” olarak bahsettiği için onlardan yaşça yeterince büyük olduğunu anlıyoruz.

Ölüm: 1997’nin sonları, Mart 1998, yani Potter Saati’nin yayına girmesinden önce öldürüldü. Ölü bedeni Nagini tarafından işgal edilmişti, dolayısıyla katilinin Nagini ya da Lord Voldemort olduğu ortada.
İsim Anlamı: French Saint Bathilde, Kral Clovis 2. ile evlenen ve 680 yılında ölen bir kaçaktı. ‘Bagshot’ Surrey, İngiltere’deki bir köyün adıdır. İsim, 1728’de sahne alan “The Beggar’s Opera,” oyunundaki Roin of Bagshot (Bagshot’un Robin’i) adlı karakterden de gelmiş olabilir. Bagshot, çok fazla yalan söyleyen bir hergeleydi.

Muhtemelen, Bathilda Bagshot adı kısaca onun Kaçık yaşlı birisi olduğunun ipucunu vermekteydi.

Fiziksel Görünüm:

Gözler: Kalın, Kataraklı.

Saç: Beyaz, kafa derisi gözükecek derecede seyrek.

Vücut Yapısı: Ufak, başı Harry’nin 17 yaşındaykenki halindeki göğüs hizasında, eğimli.

Yetenekleri:

Asa: Bilinmiyor

Kariyer: A History of Magic (Sihrin Tarihi) (Little Red Books, 1947)’in yazarı.

Profil: Bathilda Bagshot ünlü bir büyücü ve Hogwarts’ın standart kitaplarından biri olan A History of Magic’in yazarıydı. Hermione’nin küçük, sihirli el cüzdanına, Voldemort’u bulup hortkuluklarını yok etmek için gerekli olacağını düşündüğünden koyduğu kitaplardan biriydi.
Bathilda Bagshot hakkında bildiklerimizin çoğu şüphe edilir bir kaynak, Rita Skeeter’in “Albus Dumbledore’un Yaşamı ve Yalanları,” adlı kitabından. Gençliğini nerede geçirdiğini bilmiyoruz; ancak Bathilda Bagshot Albus Dumbledore ve ailesi oraya gittiklerinde hale hazırda Godric’s Hollow’da bir yetişkin olarak yaşıyordu. Kendra Dumbledore Godric Hollow’a çocuklarıyla 1850 yılında, Albus Dumbledore’un babası Percival’ın 3 muggle’ı öldürmesi dolayısıyla hapse atılmasından sonra geldi. Bu olay Albus Dumbledore’un Hogwarts’ta öğrenci olmadan önceki yılında meydana gelmişti. Rita Skeeter’in kitabı, “Albus Dumbledore’un Hayatı ve Yalanları,”nda Bathilda Kendra geldikten sonra onunla arkadaş olmaya çalışmış; ancak reddedilmişti.

Bathilda, Transfiguration Today (Günümüz Transformasyonu) adlı, okul dergisine yazdığı yazıyla onu etkilemiş olan genç Albus Dumbledore’la arkadaş oldu. Rita Skitter yakın arkadaşlıklarını öğrenmiş ve bu bilgiyi kitabında uzun uzun irdelemek için kullanmıştı. Ayrıca istediği bilgiyi elde etmek için Bathilda üzerinde veritaserum da kullandı. Bathila Dumbledore’u o kadar umursuyordu ki Yeğeni Gellert Grindelwall Durmstrang’dan kovulduğunda Grindelwald’u Albus’la tanıştırdı.
Hayatının ilerleyen evresinde, Bathilda; James ve Lily Potter ile dostluk kurup günlerini genç aileyi ziyaret edip onları Dumbledore’un gençlik hikayeleriyle eğlendirmiştir. Bathilda Harry 1 yaşına geldiğinde doğum günü çayına katılan, James ve Lily dışındaki tek kişiydi.

Bathilda 1997 Yeni Yıl Arifesi’nden birkaç hafta önce, Lord Voldemort ya da Nagini tarafından öldürüldü. Harry ve Hermione Godric’s Hollow’u 1997 yılının Yeni Yıl Arifesi’nde ziyaret ettiklerinde Bathilda Bagshot görünümlü olup Bathilda’nın vücudunu hükmeden Nagini tarafından karşılanmışlardı.

Bathilda’nın vücudu birkaç ay sonra, Mart’tan kısa bir süre önce keşfedilmişti. Bu bilgi, 1988 yılında Potter Saati adlı programdan yapılan duyuruyla doğrulanmaktadır.

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:35 pm

--B--

Bellatrix (Black) Lestrange

“Oo, nasıl oynayacağını biliyor, küçük bıdık bebek Potter. Peki öyleyse –”
–Bellatrix Lestrange

“Kapa çeneni! Değersiz dudaklarınla onun adını söylemeye cüret ediyorsun, melez dilinle onu lekelemeye cüret ediyorsun, sen-”
–Bellatrix Lestrange

“Daha önce hiç Affedilmez Lanet yapmadın, değil mi, çocuk? Gerçekten kastetmen gerek, Potter! Gerçekten acı vermeyi istemen gerek -zevk alman gerek- haklı öfke pek uzun süre canımı yakmaz -nasıl yapıldığını göstereyim mi sana, ne dersin? Sana bir ders vereyim -”
–Bellatrix Lestrange

Doğumu: 1951.

Ölümü: 2 Mayıs 1998, Molly Weasley tarafından öldürüldü.

Babası: Cygnus Black (1929-1979).

Annesi: Druella Rosier.

Kız Kardeşleri: Narcissa (Black) Malfoy ve Andromeda (Black) Tonks.

Kocası: Rodolphus Lestrange, tek aşkının Voldemort olmasına rağmen.

Kuzenleri: Sirius ve Regulus Black.

Erkek Yeğeni: Draco Malfoy.

Kız Yeğeni: Nymphadora Tonks.

İsminin olası kaynağı:

‘Bellatrix’ Latince’de “dişi savaşçı”; hatta bazen “Amazon yıldızı” olarak ismedilen Oryon takımyıldızındaki yıldızlardan biri olan parlak yıldızın ismi.

‘Lestrange’, 17. yy’da dini toleranslara çok karşı olan İngiliz gazeteci Roger L’Estrange’la ilgili olabilir (İngiliz ve Amerikan Literatüründe Cambridge Tarihi).

GÖRÜNÜM

Gözleri: Koyu, şişmiş gözkapakları.

Saçı: Uzun, siyah saçlı.

Diğer özellikleri: Uzun, nahoş sesli, ve ince ağızlı.

Azkaban’dan önce: gür, parlak saçlı.

Azkaban’dan sonra: yüzü sıska ve iskeletimsi.

Asası: Ceviz ve ejderha yüreği teli, 32 ½ cm, esnemez. Harry Malfoy malikânesinden kaçtığı sırada ele geçirdi ve Gringotts’ta Bella’nın kimliğine bürünen Hermione’ye verdi.

Hogwarts: Slytherin. Bella 1951’de doğdu, Hogwarts’a 1962’de ya da eğer 1 Eylül’den sonra doğduysa 1963’te başladı.

Bilinen cinayetleri:

-Kuzeni, Sirius Black
-Dobby
-Kuzeni, Nymphadora (Tonks) Lupin

PROFİLİ

“Bella” “Soylu ve En Eski Black Halkı”ndan olan Druella Rosier ve Cygnus Black’in en büyük kızlarıdır. Kız kardeşleri Narcissa (Black) Malfoy ve Andromeda (Black) Tonks’tur. Voldemort’un Ölüm Yiyen’lerinin arasında bulunan bilhassa en istekli üyesidir. Bella acıya sebep olmaktan zevk alır, özellikle kurbanları güçsüz olduğu zaman; spesiyalitesi Affedilmez Cruciatus Lanetidir.

Ayrıca muazzam sadakati vardır. Voldemort’un ilk dehşetli hükümranlığı boyunca, Bella ve Lucius Malfoy’a Voldemort’un güveni çok yüksekti, Hortkuluklarından birer tanesini onlara emanet etmişti. Bella’ya Lestrange’ların Gringotts’taki aile mahzenlerinde saklaması üzerine Hufflepuff kupasını vermişti.

Voldemort’un düşüşünün doğrudan akıbetinde, başarılı olarak yakalanmaktan ve hapsedilmekten kaçtı, Voldemort’u bulup geri getirmeye çabaladı (diğer 3 Ölüm Yiyenle birlikte), Frank ve Alice Longbottom’dan bilgi alabilmek için çılgınca işkence etti. Bu yüzden ömür boyu Azkaban hapishanesinde kalma cezası aldı, 14 yıldan fazla bir süre sonraki kaçışına kadar orada kaldı. Kaçışından sonra, Bella Esrar Dairesi Savaşı’nda yer aldı, kuzeni Sirius’u yenmeyi başardı, onu Ölüm Odası’ndaki kadim tülden kemerden düşürüp yok etti.

Bellatrix’in 6. kitabın başında Ölüm Yiyen Severus Snape’le yaptığı hırıltılı konuşma hikayenin ana sorusunu oluşturuyordu: Snape kimin adamı? Sonunda onu Narcissa ile Kırılmaz Yemin yapması için teşvik etti; eğer Draco başarısız olursa Draco’yu koruyacak ve Albus Dumbledore’u öldürecekti.

Dumbledore’un ölümünden sonra, Snape Voldemort’un güveninde yükseldi, ve Malfoy’lar ile Bella utanç içinde kaldılar; Bella’ya aile ağacındaki Muggle doğumlu ve melez olanlar yüzünden “budala” denip dalga geçiliyordu. Bu yüzden Greyback ve kapkaçırcılar Harry, Ron, ve Hermione’yi Gryffindor’un Kılıcı ile yakaladıklarında, panikledi. Kılıcın Gringotts’taki kasasında olması gerekiyordu, bu yüzden kasasının açıldığını sandı ve Harry’nin yakalandığını gecikmeli olarak Voldemort’a bildirdi. Kendisine olan sevgisinin üstüne bu hatayı kaldıramazdı çünkü kupa kılıçla birlikte saklandığı yerden çalınmış olabilirdi. Maalesef ki Bella, çok uzun süre kararsız kaldı. Dobby yetişti ve son Hortkuluk’un tam olarak nerede olduğunu bulacaklarını bilen Harry, Ron, ve Hermione’ye(ve diğerlerine) malikaneden kaçmalarında yardım etti. Bella’nın bıçağı isabetli bir şekilde fırlatarak Dobby’i öldürmesi, Harry’i kahretti. Bella Voldemort’un öfkesinden kurtuldu ve sonra Hogwarts Savaşında Molly Weasley ile savaşırken öldü.

Bella soylu Black’lerin iyi görünümüne sahipti: uzun siyah saçlı, gözkapakları şişkin ve kendini beğenen bir havadaydı; Sirius gibi Azkaban’da olmasına rağmen, bu belirtileri kaybolmuş.

Bellatrix Lestrange’la ilgili alıntılar

“Voldemort’un şu anda güçlü olduğunu varsayın. Kimlerin onu desteklediğini bilmiyorsunuz, kimin onun için çalışıp kimin çalışmadığını bilmiyorsunuz. Ama biliyorsunuz ki, insanları kontrol edebiliyor, onlara ellerinde olmadan korkunç şeyler yaptırabiliyor. Kendiniz, aileniz, ve dostlarınız için korkuyorsunuz. Her hafta daha fazla ölüm, daha fazla kaybolma, daha fazla işkence haberi geliyor… Sihir Bakanlığı karmakarışık, ne yapacaklarını bilmiyorlar, her şeyi Muggle’lardan saklamaya çalışıyorlar, ama bu arada, Muggle’lar da ölüyor. Her yerde terör var… panik… kargaşa… Böyle günlerdi iste.”
“İşte böyle günler bazı insanların en iyi, bazılarının da en kötü taraflarını ortaya çıkarır.”
– Sirius Black

Harry’e: “Adını söylemeye cesaret ediyorsun, ha?” diye fısıldadı Bellatrix.
“Evet,” dedi Harry, yine onu büyüyle elinden almaya kalkarlar diye cam topu sıkı sıkı tutmaya devam ederek. “Evet, benim hiçbir itirazım yok Vol-”
“Kapa çeneni!” diye haykırdı Bellatrix. “Değersiz dudaklarınla onun adını söylemeye cüret ediyorsun, melez dilinle onu lekelemeye cüret ediyorsun, sen -”
Harry pervasızca, “O da melez, biliyor muydunuz?” dedi. Hermione kulağının dibinde hafifçe inledi. “Voldemort? Evet, annesi cadıydı, ama babası Muggle’dı -yoksa size safkan oldugunu mu söylüyor?”
“SERSEML-”

Ölüm Yiyenlerin en iriyarılarından biri Neville’i arkasından kavradı, kollarını iki yanına yapıştırdı. Neville debelendi, tekme attı; Ölüm Yiyenlerin birçoğu güldü.
“Longbottom, değil mi?” diye pis pis güldü Lucius Malfoy. “Eh, büyükannen aile üyelerini bizim davamıza kaptırmaya alışkındır… Ölümün onun için büyük bir şok olmayacak.”
“Longbottom mı?” diye tekrarladı Bellatrix, zayıf yüzünü gerçekten kötücül bir gülümseme aydınlattı. “Bak sen, annen ve babanla tanışma zevkine erişmiştim, çocuk…”
“BİLİYORUB!” diye kükredi Neville ve onu esir almış Ölüm Yiyen kollarını dolayıp vücudunu kıstırdığı halde öyle canla basla mücadele etti ki, Ölüm Yiyen, “Sersemletin şunu!” diye bağırdı.
“Yo, yo, yo,” dedi Bellatrix. Önce Harry’ye, sonra Neville’e bakarken kendinden geçmiş, heyecanla canlanmış gibi görünüyordu. “Hayır, bakalım Longbottom annesiyle babası gibi çözülmeden önce ne kadar dayanabilecek… Tabii, Potter bize kehaneti vermek istemiyorsa –”
“SAKIN ONLARA BERME!” diye kükredi Neville, kendini kaybetmiş gibiydi, Bellatrix ona ve onu tutan kişiye asası havada yaklaşırken, tekme atıp kıvranıyordu. “SAKIN ONLARA BERME, HARRY!”

Harry’e: “Daha önce hiç Affedilmez Lanet yapmadın, değil mi, çocuk?” diye bağırdı Bellatrix. Bebek sesiyle konuşmayı bırakmıştı simdi. “Gerçekten kastetmen gerek, Potter! Gerçekten acı vermeyi istemen gerek - zevk alman gerek - haklı öfke pek uzun süre canımı yakmaz - nasıl yapıldığını göstereyim mi sana, ne dersin? Sana bir ders vereyim -”

Artık sadece bir çift düello ediyordu, belli ki yeni gelenin farkında değildiler. Harry Sirius’un, Bellatrix’in kırmızı ışınından kaçındığını gördü: Rakibine gülüyordu. “Hadi ama, daha iyisini yapabilirsin!” diye bağırdı, sesi mağaramsı odada yankılandı.
İkinci ışın tam göğsüne isabet etti.
Yüzündeki gülüş henüz silinmemişti, ama gözleri hayretle açıldı.
Sirius’un düşmesi çok uzun sürdü sanki. Kemerden sarkan eski püskü tülün içinden arkaya doğru düşerken, bedeni zarif bir kavis çizdi.
Harry, vaftiz babası kadim kapıdan içeri düşüp tülün arkasında yok olurken, onun yıpranmış, vaktiyle yakışıklı olan yüzünde korku ve hayret karışımı bir ifade gördü; tül, şiddetli bir rüzgâra kapılmış gibi bir an dalgalandı, sonra yine eski haline döndü.

Filmdeki Bellatrix

Bellatrix rolü “Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” filminde başlangıçta Helen McCrory’e verilmişti, fakat hamile olunca rol yenilendi ve Helena Bonham Carter’a verildi.

Konu: Geri: ::Karakter Rehberi:: Paz Mart 08, 2009 9:39 pm

--B--

William “Bill” Arthur Weasley

“… bir de üstünde kocaman, korkunç bir diş var. Hakikaten, Bill, bankada ne diyorlar?”
– Molly Weasley

Doğum tarihi: 29 Kasım 1970.

Soyu: Safkan.

Annesi: Molly (Prewett) Weasley.

Babası: Arthur Weasley.

Anne tarafından büyükleri: Molly ve Sirius kuzenler, bu yüzden Molly’nin ailesinin Black Aile Ağacı’ndaki Prewett’lerle bir akrabalığının olması mümkün.

Baba tarafından büyükleri: Septimus ve Cedrella Weasley.

Amca ve Halaları:

Weasley: Arthur’un 2 erkek kardeşi var fakat isimleri bilinmiyor. Jo’ya göre, Ginny Weasley ailesinin kuşaklarında doğan ilk kız, dolayısıyla Arthur’un hiç kız kardeşinin olmadığını söyleyebiliriz.

Prewett: Molly’nin erkek kardeşleri Gideon ve Fabian Prewett.

Soyadı bilinmeyenler:-Bilius Amca, bir Ecel gördü ve 1 gün sonra öldü.
-Büyük Teyze Muriel, cin cüce yapımı bir tacı var ve belli ki öpücüğü etki bırakıyor.

Kuzenleri: Mafalda, kitaplarda belirtilmemişti (JKR) ve babası Muggle muhasebecisi.

Kardeşleri: Charlie, Percy, Fred, George, Ron, ve Ginny.

Aile büyükleri: Büyükbabası Ron’un “eski ve yıpranmış satranç setinin asıl sahibidir. Bu büyükbabası aynı zamanda büyükbaba Prewett(Ignatius) veya büyükbaba Weasley(Septimus) olabilir.

Çocukluk döneminde bulunduğu yer: “Kovuk”, Devon’daki Ottery St. Catchpole’un yanında.

Yetişkin döneminde bulunduğu yer: Tinworth’teki Deniz Kabuğu Kulubesi.

Hayat arkadaşı: Fleur Delacour.

Çocukları: Victoire, Dominque ve Louis.

Hogwarts: Gryffindor, 1982; Sınıf Başkanı, 1987; Öğrenci Başı, 1989. S.B.D.lerinden 12 tane olağanüstü almıştı).

PROFİLİ

Arthur ve Molly Weasley’in en büyük çocukları olan Bill, biraz “macera ve büyüye” dayanamayan yardımsever ve asil bir büyücüdür. Bill zayıf ve uzun, rock konserindeymiş gibi giyinen yetenekli bir büyücüdür, 12 S.B.D.’sini de kazanmıştır. Quidditch Dünya Kupası’nda sorun çıktığı zaman, Bill kollarını sıvayıp büyücü bakanlığını desteklemek için çıkan arbedede canla başla çalışmıştır, ve Deli-Göz Moody öldürüldüğünde, Bill onun bedenini geri getirmeye çalışan ilk gönüllü olmuştur.

Hogwarts’tan ayrıldıktan sonra, Bill Gringotts’un lanet kırıcısı olarak Mısır’a gitti. Bununla beraber, Voldemort döndüğü zaman Londra’da masa başı işi için transfer olmak istedi böylece Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na katılabilecekti. Yoldaşlığa 1997 Haziran’ında Hogwarts’taki Ölüm Yiyenlerle yapılan savaşta katıldı; arbede esnasında kurt adam Fenrir Greyback tarafından ısırıldı. Fakat, sadece biraz yarayla ve dikkati çeken şekilde kopan bir parça etle kurtuldu.

Londra’da çalıştığı esnada, Bill Fleur Delacour’la çıkmaya başladı ve bir yıl sonra evlendiler, annesinin yıldırmasına karşın. Bununla birlikte, Bill Greyback tarafından saldırıya uğradıktan ve Fleur onu seveceğini iddia ettikten sonra, Mrs. Weasley durumu kabullendi. 2 Ağustos 1997’de Kovuk’ta evlendiler, Tinworth yakınlarındaki sahil kenarında güzel bir kulübeye yerleştiler.

Bill sakin bir büyücüydü ve ailesi ile iyi geçiniyordu; Charlie düğünde onun sağdıcı idi ve onların evi Ron’un Harry ve Hermione’den ayrıldıktan sonra hoş karşılanacağını düşündüğü tek yerdi. Annesinin onun dişten küpesinden kurtulmak ve saçlarını düzeltmek istediği zamanlarda içinden geleni yapmasına rağmen annesine de saygılı davranırdı. Zümrüdüanka Yoldaşlığının misyonuna fazlasıyla inanıyordu, ne olup bittiğini bilmemesine rağmen ziyaretçilerin kulübesini doldurmasına rağmen onları şefkatle ağırlıyordu. Harry Fleur ve Bill’in güvenlerini kötü kullandığını düşünüyordu, fakat onlar hiç şikâyet etmiyorlardı.

Bill ve Fleur Hogwarts Savaşı’nda yiğitçe savaştılar. Ardından gelen barış ve yeniden inşa döneminde Bill ve Fleur 3 çocuk sahibi oldular; Victoire(savaştan 1 yıl sonra doğdu), Dominique, ve Louis.