"Muggle Araştırmaları" Dersi için.
Profesör Excelerio Modesto ilk "Muggle Araştırmaları" dersi için sınıfa girdiğinde kürsüye kadarki kısa yol boyunca kendisini baştan aşağıya inceleyen öğrencilerini gülümseyerek selamladı. Kendisi muggle'ların kendi aralarında "felsefe" diye adlandırdığı düşünme sanatları çalışmalarına özel bir ilgi duymaktaydı ve o konuda araştırmalarda bulunmuştu. Hogwarts'ın genç müdiresinin bu dersi kendisinin vermesi için uygun bulmasından çok mutlu olmuştu.
Sınıf mevcudu hemen hemen beklediği gibiydi. Yine de Slytherin'den beklediğinden fazla öğrenci görmek kendisini şaşırttı: Tamı tamına dört kişi! "Sefil" muggle'ların araştırmaları dersine nasıl olup da yazıldıklarının tek akla yatkın açıklaması, diğer "asil" derslerin kapasiteleri dolduğundan kredi tamamlamak için istemeye istemeye bu dersi almış olabilecekleriydi.
Sınıfın birkaç penceresinin perdeleri kapalıydı ve sınıf çok loş ve köhne bir yer gibi görünüyordu. Asasını perdelere doğru gösterişsiz bir biçimde salladı; tüm perdeler açıldı. İçerisi aydınlık oldu.
"Büyü ile karanlığa değil, aydınlığa hizmet edilmeli," dedi gülümsemesini sürdürerek.
En akıllı öğrencilerin yer aldığı Ravenclaw'lar espiriyi hemen anlayıp terbiyeli biçimde güldüler. Her zaman iyinin yanında olan (ama tümü de her zaman Ravenclaw'lar kadar akıllı olamayabilen) yürekli Gryffindor'lar yüzlerinde "Biz de gülmeli miyiz?" ifadesi ile bakıştılar. Her şeye pratik yaklaşan becerikli Hufflepuff'lar "Bunun bize uygulamada acaba nasıl bir yararı olacak?" düşüncesiyle Profesörün sözünün devamını beklemeyi yeğlediler. Böylesi bir dersi almanın onursuzluğunun mutsuzluğu içindeki Slytherin'ler ise duydukları tiksinti hissini yüzlerinde saklamaya tenezzül etmeden buz gibi duruşlarıyla espiriye katkıda bulundular. Onların bu hali sınıftaki diğer grupların da sırayla gülüşmelerini sağladı.
"Muggle'lar," dedi sakin bir ses tonuyla Profesör Modesto, "düşünme sanatçılarıdır. Düşüne düşüne sonunda güzeli bulurlar." Öğrencilerin değişik çıkarımlarda bulunmamaları için bu son tümcesini söylerken Slytherin'lerden dört kişiye bakmamaya özellikle gayret etti. Ama bu, sınıfta kendiden başka herkesin dönüp Slytherin'lere bakmasının önüne geçemedi.
"Önyargılı olmak kadar düşünmeyi engelleyen bir muggle-büyüsü yoktur," dedi. Ravenclaw'lar terbiyeli gülüşmelerini sürdürdüler. Gryffindor'lar da havaya girmiş gibiydiler. Hufflepuff'lar dersin tamamının böyle geçeceğinden ve pratik hiçbir şey öğrenemeyeceklerinden emin biçimde sıkılmaya başlamış görünüyorlardı. Slytherin'ler ise bir profesörü bir böceğe dönüştürme büyüsünü henüz öğrenmemiş olmanın hayıflanması içindeydiler.
"Bizler de asla önyargılı olmamalıyız. Hepimizin soluğunu aynı havadan aldığını sakın unutmayınız."
Asasını çantasına doğru çevirerek önce dik tuttu, sonra sağa doğru kaydırdı. Çantasından ders kitapları, çalışma notları, büyülü tahta kalemleri ve yansı aygıtı çıkarak kendiliğinden masanın üzerindeki yerlerini aldılar.