Gryffindor Antremanları

Profesör Granger, Quidditch toplarının olduğu sandığı alıp, Quidditch Sahasına gitti. Ateşokunu da yanında getirmişti. Acaba Mr.Porlock iyi bir arayıcı olabilecekmiydi? İyi oynuyormuydu? Süpürgesine atladı ve havada birkaç tur attıktan sonra Bravus'u beklemeye başladı. Ona antremanla ilgili mesaj göndermişti.

Bravus aldığı mesaj üzerine süpürgesini alıp sahaya gelmişti. Korkmuyordu. Sadece biraz heycanlıydı. Sahaya çıkınca ilk başta ani güneş ışığı gözlerini kamaştırdı. Sonra ışığa alışınca Profesör'ün onu yukarda beklediğini gördü. Ve ona geldiğini belli etmek için "Profesör Granger, Ben geldim" dedi.

Profesör gülümseyerek, ''O halde başlayabiliriz.'' dedi.

''Quidditch'i biliyorsun herhalde. Onun için anlatmaya gerek yok. Sen arayıcısın ve işin bununla.'' diyerek sandığın için çıkardığı minik altın rengi bir topu gösterdi. Bu Altın Snitch'ti. ''Şimdi ben Snitch'i bırakacağım ve sen yakalamaya çalışacaksın. Bakalım ne kadar süre içinde yakalayabileceksin.''
dedi. Topun kanatları açıldı, profesör ve Bravus süpürgelerine bindiler. Profesör düdük çaldı ve Snitch'i havaya bıraktı...

Snitch havalandığı anda peşine düştü. Bravus tekrar uçtuğu için çok mutluydu. Bir süre öylece gezindi. Ama sonra profesörün hatırlatması üzerine kendine geldi ve Altın Snitch'in peşine düştü. Yaklaşık 2 metre ilerdeydi. Bravus yeteneklerini sergilemesi gerektiğini düşünerek havada süpürgesiyle ters takla attı ve bu taklanın çevrede yarattığı hızın etkisiyle Snitch'e daha da yaklaştı. Göz ucuyla profesöre bakınca onun yüzünde bir takdir ifadesi gördü. Ama bir an sonra kayboldu. Ve Bravus işi daha fazla uzatmadan önündeki Snitch'e odaklandı. Eğilerek hızını aldı, sağ elini öne uzattı. Küçük topun kanatlarının yarattığı rüzgarı parmaklarının ucunda hissediyordu, ve bir saniye sonra top avucunun içindeydi. Snitch'i tutan elini zafer edasıyla havaya kaldırıp profesöre döndü.

Profesör, Bravus'un iyi bir arayıcı olduğunu düşünüyordu. Onu tebrik etti. Birkaç deneme daha yaptılar ve profesör öğrencinin çalışkan olduğu anladı. Gittikçe daha iyi oynuyordu. ''Bu günlük bu kadar. Takım toplanınca antremanlar devam edecek. İyi bir arayıcı bulduğuma sevindim. Takım kaptanısın. Tebrikler!'' diyerek odasına gitti. Bravus'a süpürgesini dolaba koymasını söylemeyi de ihmal etmedi.

Bravus bir sonraki hafta ikinci bir antrenman için döndü ve profesörden ödünç aldığı Snitch üzerinde denemelere başladı. Küçük topu saldı, birkaç dakika sonra yakaladı. Sonra yine saldı ve daha az bir sürede tekrar yakaladı. Sonra bir daha, bir daha ve bir daha saldı ve yakaladı. Her defasında birkaç saniye iyileştiğini düşünüyordu. Yaklaşık bir saat boyunca böyle yapmaya devam etti. Sonunda küçük altın topu sadece 1 dakika 23 saniyede yakaladı. Bu kendi rekoruydu. Okul rekoru olup olmadığını bilmiyordu ama en azından hızlı olduğuna emindi. Tabii gerçek bir maçta sahada tek olmayacağı için bu rekoruna tekrar erişeceğinden şüpheliydi. Sonuçta sahada ondan başka oyuncular, Bludger'lar, Quaffle ve en engelleyicisi rakip arayıcı vardı. Bunları düşünürken Ateşoku'nu omzuna attı, Snitch'i profesöre vermek üzere cebine koydu ve okul rekorunu öğrenebileceği yerleri düşünerek oradan ayrıldı. Kendini çok mutlu ve hafif hissediyordu.